-
1 para için yapan
adj. professional -
2 para için yapan kimse
n. professional -
3 para için yazılan kitap
n. potboiler -
4 para için yazılan yazı
n. potboiler -
5 para için ufaltma
wurmê -
6 bu para için bozukluk verir misiniz
Could you give me change for this billTurkish-English dictionary > bu para için bozukluk verir misiniz
-
7 için
для* * *1) для, ра́ди, из-заsizin için bir kitap getirdim — я принёс для вас кни́гу
para için — ра́ди / из-за де́нег
2) для, наbu şapka sizin için büyük — э́та шля́па на вас велика́
3) наkitabı bir hafta için aldı — он взял кни́гу на одну́ неде́лю
4) по (в сочет. с мест. указывает на субъект, воспринимающий, осознающий что-л.)benim için çok enteresan bir şeydi — по мне, по моему́ мне́нию э́то была́ о́чень интере́сная вещь
5) заbu eşyalar için kaç lira ödediniz? — ско́лько лир вы отда́ли за э́ти ве́щи?
6) о, проsizin için bir şey demedi — про вас он ничего́ не сказа́л
7) (с формой -mak, -ması) что́бы; для того́, что́бы; ра́ди то́го, что́бы; с тем, что́бы8) (с формой -dığı / -acağı) так как; потому́ что; ввиду́ того́ что9) (в сочет. с именами образует клятвенное заверение, клятву)çocukların başı için — кляну́сь детьми́
namusum hakkı için — кляну́сь че́стью
-
8 için
1. for: Mazlum sizin için bir hediye getirdi. Mazlum brought you a present. Bunu Şefika için yaptım. I did this for Şefika´s sake. Bu elbise Hamiyet için çok dar. This dress is too small for Hamiyet. Bunun için kaç para verdin? How much money did you pay for this? Sandalı bir saat için kiraladım. I rented the rowboat for an hour. O bizim için konuşur. He´ll speak for us. Sigara içmeyenler için ayrı bir bölüm yok mu? Isn´t there a separate section for nonsmokers? Benim bilet Londra için. My ticket´s for London. Allah aşkı için söyle! For God´s sake tell me! 2. in order to, for the purpose of: Unutmak için içer. He drinks in order to forget. Fadıla´ya o piyanoyu süs olarak kullansın diye değil, çalması için verdi. She gave Fadıla the piano to play, not to use as an ornament. 3. because, on account of, for, owing to: Kar yağdığı için gitmedik. We didn´t go because it was snowing. İşte onun için katılmam. So you see it´s for that reason I won´t join. 4. for, to, in (someone´s) opinion: Onun için çok mühimdi. It was very important to her. 5. about, concerning, with regard to (usually used with demek, düşünmek, or söylemek): Bu sözlük için ne düşünüyorsunuz? What do you think about this dictionary? Raşit için intihar etti diyorlar. They are saying that Raşit committed suicide. II. Sultan Mehmet için Fatih derler. They call Sultan Mehmet II ´´the Conqueror.´´ Nuriye için nasıl böyle bir şey söyleyebildi? How could he have said such a thing about Nuriye? -
9 para biriktirmek
v. save up--------para biriktirmek (için)v. make up a purse for -
10 beş pound için bozuk para verir misiniz
Can you give me change for five poundsTurkish-English dictionary > beş pound için bozuk para verir misiniz
-
11 devletin devlete barış için ödediği para
n. tributeTurkish-English dictionary > devletin devlete barış için ödediği para
-
12 kara gün için para biriktirmek
v. save up for a rainy day -
13 rüşvet vermek için toplanan para
n. slush fundTurkish-English dictionary > rüşvet vermek için toplanan para
-
14 vicdanını rahatlatmak için verilen para
n. conscience moneyTurkish-English dictionary > vicdanını rahatlatmak için verilen para
-
15 yeni gelenin demirbaşlar için ödediği para
n. ingoingTurkish-English dictionary > yeni gelenin demirbaşlar için ödediği para
-
16 bahis için konan para
dawk -
17 professional
adj. meslek, mesleki, uzman, profesyonel, para için yapan, meslekten yetişme, azimli, kararlı————————n. profesyonel, para için yapan kimse, uzman, mütehassıs, fikir işçisi, meslekten yetişme kimse* * *1. mesleki 2. profesyonel* * *[-ʃə-]1) (of a profession: professional skill.) meslekî, profesyonel2) (of a very high standard: a very professional performance.) profesyonelce, büyük ustalıkla3) (earning money by performing, or giving instruction, in a sport or other activity that is a pastime for other people; not amateur: a professional musician/golfer.) bir işi meslek olarak yapan, profesyonel -
18 potboiler
n. para için yazılan kitap, para için yazılan yazı -
19 potboiler
n. para için yazılan kitap, para için yazılan yazı -
20 could you give me change for this bill
bu para için bozukluk verir misinizEnglish-Turkish dictionary > could you give me change for this bill
См. также в других словарях:
para birimi — is. Bir devletin para için kabul ettiği değer ve eder ölçüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
para — 1. is. <fars. parə> 1. Bir parça, bir tikə, yarım, yaxud bütöv bir şeyin yarısı. // Parça, tikə. Xəlilin anası çiyninə heybə salıb, içinə para çörək qoydu, atasına qoşub, məktəbə yola saldı. Ə. H.. <Əlikram> kəsdiyi almanın parasını… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
para çekmek — bir yere yatırılmış paradan bir bölümünü geri almak Murat Bey artık açık kapatmak için bankadan para çekmiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
para dökmek — bir iş için çok para harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
para aktarımı — is., tic. 1) Banka hesabındaki fonların belli bir miktarının başka bir hesaba aktarılması, aktarma, virman 2) Bir işletme veya kişinin hesabındaki paranın bir bölümünün başka bir hesaba aktarılması için bankaya verdiği ödeme emri … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah rızası için — 1) dilencilerin para isterken söyledikleri yalvarma sözü 2) ne olursun anlamında kullanılan bir söz Allah rızası için sus! 3) karşılık beklemeksizin Ben ona Allah rızası için on gün baktım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefenlik para — is. Ölüm durumunda gerekli masrafların görülmesi için ayrılmış para Ellerinde avuçlarında olanı toparladılar, kefenlik paralarını sandıktan çıkardılar. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan para almak — bir iş veya mal için, kararlaştırılmış ücret veya değer dışında para almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dini imanı para — tek düşüncesi para olan kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
artı para — is., ekon. Banka tarafından müşteri hesabı için öngörülen limitten belirli bir miktar daha fazlasını kullanma imkânı veren tutar, acil ihtiyaç kredisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara para aklamak — yasa dışı yollarla elde edilen parayı yasallaştırmak için yatırım yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük